Okuyucu
Bilgisayardan tarama yapar.
Tarama sonucu ulaştığı tasnif numaralarıyla raflara gider.
Bilgi deryası içinde kendinden geçer.
Aradığı kitabı ve hatta aramadığı kitabı da aradığı kitabın yanında bulur.
Bu kadar kitap ile ne yapacağını şaşırır.
Bu konu üzerinde düşünürken çalışmasını bitiremez.
Arkasında bıraktığı bir yığın kitap ile evine döner.
Kütüphaneci
Sabah kütüphaneye geldiğinde masaların üstündeki kitapları görünce kısa süreli bir şok yaşar.
Okuyucunun masalarda bıraktığı kitapları kitap arabalarına toplar.
Topladığı kitapları tekrar raflarına yerleştirir.
Okuyucu
Bir gün önce bıraktığı kitapları geldiğinde masalarda bulamaz.
Tekrar bilgisayardan tarama yapar.
Tarama sonucu ulaştığı tasnif numaralarıyla raflara gider…
Bizim işimiz masada bırakılan kitapları itinayla yerlerine yerleştirmektir. İşi olan bir kez tara raflardan alıp indirebilir. Ama biz yine yerine koyacağımızdan, indirme işleminde ısrar edilmemesi, ısrarcıların faydasınadır. Ama intikam almak için alakasız ve hiç işinize yaramayan kitapları da masaya indirdiğinizin farkında olmadığımızı düşünüyorsanız çok ayıp edersiniz. Bir saygısızlık yapıyorsunuz bunu bari belli etmeden yapın. Yaşasın açık raflar arasında galip gelme savaşlarının çekilmez ağırlığı.
Selahattin Öztürk
BeğenLiked by 1 kişi